Her Sofraya Bir Komşu
Her Sofraya Bir Komşu
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“…Anaya, babaya, akrabâya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya ve mâliki bulunduğunuz kimselere ihsân ile muâmele edin, iyi davranın…” (Nisâ, 36)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
“…Komşuna ihsanda bulun ki (kâmil bir) mü’min olasın…” (Tirmizî, Zühd, 2/2305; İbn-i Mâce, Zühd, 24)
Ebû Zer (ra) şöyle der:
“Dostum Rasûlullah (sav) bana şöyle vasiyet etti:
“Çorba pişirdiğin zaman suyunu çok koy. Sonra da komşularını gözden geçir ve gerekli gördüklerine güzel bir şekilde ikrâm et!” (Müslim, Birr, 143)
Hadîs-i şerîf muktezâsınca komşu hakkını îfâya, yokluk dahî mâzeret değildir. İmkânı dar olan kişi de gücü nisbetinde komşusunu kollamak durumundadır. Zîrâ Allah Rasûlü (sav)’den şöyle bir ihtar vârid olmuştur:
“Komşusu açken tok yatan kimse mü’min değildir.” (Hâkim, II, 15; Heysemî, VIII, 167)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Muahhir: İstediğini geride bırakan, arkaya koyan, hikmeti gereği tehir edilmesi gerekenleri erteleyen demektir.
Kısa Günün Kârı
Ramazan ayı, akrabalık, komşuluk ve kardeşlik ilişkilerini tazelemek, kuvvetlendirmek hatta yeniden inşa etmek için önemli bir fırsattır. Başta oruç tutmak, iftarlaşmak, teravih namazlarına iştirak etmek, bayramlaşmak gibi unsurlar birebir iletişim kurmak için önemli fırsatlardır.
Lügatçe
ihsân: Lütuf, bağışlamak.
muamele: Davranma, davranış.
muktezâ: Gerekli, gereken, gerekli olan
